Çöl
Kraliçesi Filminin Özeti
Film İngiliz İmparatorluğu'nda
siyasi bir figür olan Gertrude Bell'in hayatını bilinmeyen yönleriyle
beyazperdeye taşıyor. Meraklı ve maceracı bir kadın olan Gertrude İngiltere’nin
dışındaki hayata merak duyar ve görmek ister. Elçilikte görevli olarak Tahran’a
gider, burada elçilik sekreteri Henry Cadogan’a aşık olur. Bu aşk yanlış
anlaşılmış kişilerle birlikte hayat boyu sürecek bir maceranın
başlangıcı olacaktır.
Gertrude Bell, Kraliçe Victoria döneminin
seçkin bir ailesi ve ayrıcalıklı çevresi içinde yetişmesine karşın, bu çevrenin
sunduğu nimetlere sırt çevirip yaşamını Arabistan çöllerinde sürdürmeyi
yeğliyor. Arap dünyasını önce bir gezgin, sonra araştırmacı olarak dolaşıyor.
Bölgeyi karış karış gezerek haritalar çıkarıyor, kazılara katılıyor. Çeşitli
aşiretlerden ve hiziplerden siyaset adamlarıyla ve dinî liderlerle olduğu kadar
halkla da kaynaşıyor. Bell’in Arabistan’da böylesine benimsenmesi, I.Dünya
Savaşında İngiliz istihbarat servisinin onu en uygun kişi olarak
görevlendirmesiyle sonuçlandı. Arabistanlı Lawrence olarak bilinen
T.E.Lawrence’ı de bir anlamda yetiştiren, ona yol gösteren, akıl hocalığı
yapan, onun nüfuzlu kişilerle ilişki kurmasını sağlayan da Gertrude Bell oldu..
O dönemde İngiltere’nin en güçlü kadını durumuna gelen Gertrude Bell, başta
Irak olmak üzere Arap yarımadasındaki ülkelerin sınırlarının çizilmesinde
belirleyici oldu.
Çöl
Kraliçesi, yani Bell’in bizim için örnek olacağını düşünüyorum. Çünkü babsı ona
Tahrana gitmesi gerektiğini söylüyor ve Bell’de Tahrana gidiyor. Burada bir
çocuğa aşıa aşık oluyorilk defa olarak.Ancak babasının vefat ettiğini öğrenince
Tahrandan dönmek zorunda kalıyor. Ve bu zaman çocuk Bell’in dönmeyeceğini
düşünerek intihar ediyor. Sonra
aşık olduğu adam ise evli çıkıyor ve onun evli olduğunu öğreniyor ama yine
vazgeçmiyor. Adam ona savaştan gelince karısından boşanıp onunla evleneceğini
söylüyor. Onu bekliyor ama savaşta öldüğünü duyunca çok kötü oluyor. Bell ikinci hayal kırıklığını
yaşıyor. Her ne kadar aşktan yana şanslı olmasa da, her ne olursa olsun kendi
tek başına ayakta duruyor. Ve kendi elçiliklerden izin alıyor gitmek istediği
yere gitmesi için ama onun için tehlikeli olacağı için izin vermiyorlar. Ama o
bunların hiçbirini dinlemiyor ve Arap ülkelerini develerle ve kendi yardımcısı
ile geziyor, çok güzel propaganda yürütüyor ve herkes onu çok seviyor hatta
evlenmek isteyende oluyor sonuçta Bell çok güzel bir kadındır. Ama herkese
yalan söylüyor. Evli olduğuyla onları kandırıyor. Ben doğrusu cesaretine,
aşkına esasta güzelliğine hayran kaldım…